Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.
............Isimin yogunlugu, esim ve üç çocugumun
beklentileri sebebiyle annemi görme firsatim pek olamiyordu.
O aksam annemi yemege ve ardindan sinemaya davet ettim.
Endiselendi ve hemen "Iyi misin, her sey yolunda mi"
diye sordu. Annem de geç saatte gelen bir telefonun
veya sürpriz bir davetin mutlaka kötü bir anlami
olacagindan süphelenen tipte kadinlardandi.
- "Seninle beraber ikimizin biraz zaman geçirmemizin
güzel olacagini düsündüm" diye yanitladim.
- "Sadece ikimiz mi?" Biraz düsündü ve
"Çok isterim" diye cevap verdi.
O cuma, is çikisi onu almaya giderken kendimi biraz
gergin hissediyordum. Eve vardigimda fark ettim ki o da,
randevumuzdan ötürü hafif gergin görünüyordu. Kapisinin
önünde, paltosunu çoktan giymis bir sekilde bekliyordu.
Saçlarini yaptirmisti ve üzerinde babamla kutladiklari
son evlilik yildönümlerinde giydigi elbise vardi.
Bana melekler kadar isiltili bir yüzle gülümsedi.
Arabaya bindigimizde:
- "Arkadaslarima oglumla disari çikacagimi söyledim
gerçekten çok etkilendiler" dedi. "Randevumuzun
nasil geçtigini duymak için sabirsizlaniyorlar."
Gittigimiz restoran, çok sik olmasa da sevimli, sicak ve
servisin kaliteli oldugu bir mekândi. Annemse, bir kraliçe
edasiyla koluma girdi.Yerimize oturduktan sonra ona menüyü
okumam gerekmisti, çünkü küçük yazilari göremiyordu.
Ben daha menünün ortalarindayken annemin nemli gözlerle
ve nostaljik bir gülüsle bana bakmakta oldugunu fark ettim.
- "Eskiden, sen küçükken, menüleri okuyan bendim,
sense merakli bakislarla beni dinlerdin" dedi.
Ben de gülümsedim.
- "O zaman, simdi senin rahat rahat oturma siran ve
ben de okuyarak borcumu ödeyebilirim" dedim.
Yemek boyunca muhabbetimiz çok güzeldi, sira disi hiç
bir sey olmadi ama eskilerden ve hayatlarimizdaki
yeniliklerden bahsederek kaybettigimiz zamanin birazini
telafi etmeye çalistik. O kadar çok konustuk ve eglendik ki
film saatini kaçirdik. Aksam annemi evine birakirken;
- "Seninle tekrar çikmak isterim ama ancak bu sefer
benim seni davet etmeme izin verirsen" dedi ve
bir aksam tekrar bulusmaya karar vererek ayrildik.
Eve geldigimde esim yemegin nasil geçtigini sordu:
- "Çok güzeldi" dedim. "Düsünebilecegimin çok üstündeydi."
Birkaç gün sonra annem aniden ciddi bir kalp krizi sonucu
vefat etti. Bu o kadar ani gerçeklesmisti ki, onun için bir sey
daha yapma sansim olmamisti. Birkaç zaman sonra evime,
annemle yemek yedigimiz restorandan, ödenmis iki kisilik
bir yemek faturasi ve üzerine ilistirilmis bir not yollandi:
- "Oglum, bu faturayi önceden ödedim, çünkü seninle
kararlastirdigimiz randevu gününe gelemeyecegimden
neredeyse yüzde yüz emindim. Yine de iki kisilik bir yemek
ayarladim çünkü bu sefer esinle beraber gitmenizi istiyorum.
Seninle olan o günkü randevumuzun benim için ne anlam
ifade ettigini bilemezsin. Seni Seviyorum."
O an, "Seni Seviyorum" demenin ve hayatta deger verdigimiz
insanlara hak ettikleri zamani ayirmanin önemini anladim.