Kayıt Tarihi :
11/29/2007
Yer : Istanbul
Mesaj Sayısı : 13
39437
Bunlari Biliyormuydunuz ???
Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.
Iste Bilmediklerimiz
Kendinizi Türklere Emanet Edin
16. yüzyilda Osmanli Devleti'nin gelisme yolu üzerinde direnmis ve Türk ordulari ile savasa tutusmus olmasindan dolay Katolik Avrupa tarafindan kendisine "Hiristiyanligin sövalyesi" ünvani verilen Bogdan Beyi Büyük Stefan'in ölüm dösegin de, evlatlarina gayet ibretli bir sekilde:
"Belki de yakinda himayeye muhtaç olacaksiniz Asla Rus'a yanasmayin. Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" diyerek nasihat ettigini...
Ecdadimizin Silinmez Izleri
1976 yilinda Suudi Arabistan’in Cidde sehrinde, deniz suyunu tatli suya çeviren bir tesisin açilisindan sonra meslektaslari ile sohbete girisen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi Arabistan'in ilk tuzdan aritma tesisidir" diye baslamasi üzerine
Fransiz Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi Arabistan'in ilk tuzdan aritma tesisi degildir. Ilki Osmanlilar'in 1800'lü yillarin sonunda yaptigidir" diyerek ecdadimizin essiz mirasindan habersiz yasayan elçimizi mahcup ettigini...
Bitmeyen Osmanli Sevgisi
Balkanlar'dan Orta Dogu'ya kadar büyük bir cografyanin 1. Cihan Savasindan sonra elimizden çikmasina ragmen, o topraklarda yasayan halkin hala büyük bir hasretle "Osmanli Osmanli" diye sayikladigini ..
Budapeste'den gelen bir yazarimiza bir Bosnak,in "Madem ki Istanbul'a gidiyorsun Allah askina o sehrin topragini benim için öp Allah benim canimi Istanbul'u görmeden almasin!" dedigini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin, boyunlarina muska diye Osmanli parasi taktiklarini...
Biliyor muydunuz?
Avrupa'da Akinci Korkusu
1534 yilinda Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde Osmanli akincilarinin yaklastigini görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyetin ihdas edildigini ve bu memuriyetin ancak 1956 yilinda, Viyana Belediye Meclisince Artik bir Osmanli tehlikesi kalmadigindan, bu vazifenin lüzumu yoktur" diye bir karar alinarak iptal edildigini...
Cennette Yer
Osmanli Devleti'nin zirvelerde sahlandigi, akincilarinin Avrupa içlerinde at oynattigi bir dönemde kilisede bir papazin vaaz verirken "Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait oldugunu... " söylemesi üzerine. bu taksime akli yatmayan cemaatten bazilarinin büyük bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarimizdan çikaran Türkler hiç Cennet'te yer birakirlar mi?" dediklerini...
Batisin Remzi
Yükselis dönemimizin ruhunu yansitan mütevazi Topkapi Sarayi'na karsilik, yikilisimizi remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayi'nin Avrupa'dan borç alinan para ile, 9 ton altin ve 41 ton gümüs kullanilarak insa edildigini...
Agaca Asilan Zekat Parasi
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslüman'in günlerce dolasip yillik zekatini verebilecegi fakir birini arayip bulamadigini
Bunun üzerine zekatinin tutari olan parayi bir keseye koyarak Cagaloglu'ndaki bir agaca asip, üzerine de:
"Müslüman kardesim, bütün aramalarima ragmen memleketimizde zekatimi verecek kimse bulamadim. Eger muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye yazdigini..
Ve bu kesenin üç ay kadar o agaçta asili kaldigini...
Osmanli Armasi
Merhum Necip Fazil Kisakürek'in 1954 lü yillarda çikardigi Büyük Dogu mecmuasi'nin bir sayisinin kapaginda, Osmanli armasi islemeli sanat eseri bir kumas resmini yayinlayinca, "padisahlik propagandasi yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayisinin toplatildigini ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildigini...
Necip Fazil'in mahkemede kendisini suçlayan savciya gayet ibretli bir sekilde:
"Içinde adalet islerine bakilan bu binanin tepesinde ayni Osmanli armasi var Siz de mi padisahlik propagandasi yapiyorsunuz?" diye haykirdigini
Biliyor muydunuz?
Pasaport Farki
Sanli Osmanli Devleti'nin yikilmasindan sonra, son derece üzgün ihtiyar bir Ürdünlünün, elindeki yeni Ürdün pasaportuyla Isviçre sefaretine giderek: "Herkes bu pasaportla alay ediyor Eskiden Osmanli pasaportum varken selam dururlardi. Ben Osmanli teb'asiyim ne olur bunu degistirin" diye sefaret yetkililerine yalvardigini...
Türk Kösesi
Devlet-i Aliye-i Osmaniye'nin üç kitada at oynatip buyruk yürüttügü ihtisamli dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzi ve modasinin çok tesirli hale geldigini Evlerinde Türk kösesi bulundurmayan sosyete mensuplarinin ayiplandigini...
Reformun Böylesi
0 zamana kadar sadece batililarin kendi aralarinda düzenledikleri balolara, yanlis Batililasma hareketinin bir parçasi olarak Türk devlet adamlari da katilinca (1829), baloda bulunan bir Fransiz kadinin oldukça dogru bir teshiste bulunarak "Türkler reforma, bitirmeleri gereken yerden basladilar" dedigini...
Birinci Dünya Savasinin Vahset Yillari
Birinci Dünya savasi siralarinda Musul'da halkin açliktan perisan durumlara düsüp hergün sokaklarda kadin-erkek çocuk-ihtiyar birçok insanin inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çare bulunamadigini…
Açliktan ölen bu zavalli çocuklarin etlerini kasap dükkanlarinda koyun ve kuzu eti diye satan veya asçi dükkanlarinda pisirip halka yedirme vahsetini gösteren on-on iki kisinin idam edildigini...
Içi Yivli Toplar ve Ecdadimizin Sizlayan Kemikleri
Yavuz Sultan Selim Han'in Ridaniye Savasi'nda, ileri görüslü babasi Sultan II Bayezid'in icadi olan "içi yivli toplari kullanarak büyük basarilar elde ettigini...
Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadini tarih kitaplarimizda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafindan icad edildi" diye okutma gafletini göstererek ecdadimizin kemiklerini sizlattigimizi...
Tanzimat Dönemi Ordusu
II. Mahmut döneminde Osmanli ordusunun modernlestirilmesi için danismanlikta bulunan Alman komutani Helmuth von Moltke'nin Tanzimat dönemi ordusunun halini:
"Bu ordu: kaputlari Rus, talimatnameleri Fransiz, tüfekleri Belçika, sariklari Türk, egerleri Macar, kiliçlari Ingiliz ve ögretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettigini...
Milletlere Göre Fiyat Farki
Osmanli'nin son döneminde (1850) Istanbul'da uzun yillar kalmis bir Batili tarihçi olan M A Ubicini'nin sehirde yasayan degisik milletlerin karakter yapilarini ögrendikten sonra, hatiralarinda:
"Bir kaide olarak, Ermeni ye istedigi paranin yarisini, Ruma üçte birini, Yahudi ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslümanla alisveris ettiginiz zaman istedigi fiyattan emin olunuz ve istedigini veriniz"diye yazdigini...
Batida ve Osmanli'da Yalan
1717 - 1718 yillari arasinda Istanbul'da Ingiliz elçiligi yapan G.Montagu'nun hanimi Lady Montagu'nun Osmanli toplumundaki ticaret ahlaki ile alakali hatiralarin da, oldukça enteresan bir sekilde:
"Ingiltere'de yalancilar yaptiklariyla ögünürler. Burada ise (Osmanli'da) yalan söylediginden emin olundugu zaman yalancinin alnina kizgin demir basiliyor. Bu kanun eger bizde uygulanirsa ne kadar güzel yüzün bozuldugu, ne kadar kibar sinifina mensup kisilerin kaslarina kadar inen peruklarla dolasmaya mecbur kaldiklari görülür." diye yazdigini...
Osmanlilarda Agaç
Osmanli Devleti'nde agaçlara çok kiymet verilip koruma altina alindigini...
Sultan ll. Abdülhamid devrinde, Belgrad ormanlarina zarar verip ormani tahrip ettikleri için bir köyün kitle halinde sürgün edildigini...
Essiz Misafirperverlik
Osmanli askerî teskilatini Avrupa'ya tanitmis olmakla meshur Comte de Marsigli'nin, Türk toplumunun misafirperverligi ile alakali olarak:
"Türkler hiçbir din farki gözetmeksizin bütün yabancilara karsi son derece misafirperverdirler. Ana yollar civarindaki köylerde oturanlardan hali vakti yerinde olanlar öyleden evvel ve aksamüstü gezintiye çikip yolcu bulmaya çalisirlar. Eger bulacak olurlarsa evlerine davet ederler ve hatta çok defa misafirin hangi evde agirlanacagini tayin ederken kavgaya bile tutusurlar." dedigini...
Insanligin En Muhtesem Harikasi
Osmanli içtimai yapisi üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi profesörlerinden Hutterrohta:
"Osmanli Devleti, genis topraklarini ve üzerindeki çesitli kavimleri, Topkapi Sarayi'ndan mükemmel bir sekilde idare ediyordu. O saray da batidaki en mütevazi bir derebeyinin sarayi kadar bile büyük degildi. Bu nasil oluyordu?" diye soruldugunda, Profesör Hutterroht'un:
"Sirrini çözebilmis degilim. 16. asirda Filistin'in sosyal yapisi üzerinde çalisirken öyle kayitlar gördüm ki hayretler içinde kaldim. Osmanli, üç yil sonra bir köyden geçecek askeri birligin öyle yemeginden sonra yiyecegi üzümün nereden gelecegini planlamisti. Herhalde Osmanli, devlet olarak insanligin en muhtesem harikasidir" diye cevap verdigini...
Kizilca Bugdayi
ABD'nin 1890 yilina kadar bizim Tuna boylarimizda yetisen "kizilca" ismi verilen bugdayimizi ithal ederek tohumluk olarak kullandigini ve bununla halkini besledigini...