Günvakti Köyü
 Ana Sayfa
 Günvakti Köyü
 Günvakti Gençlik
 Köyümüzün Tarihçesi
 Askerlerimiz
 Hava Durumu
 Merkez Köy Imami
 Köy Muhtari
 Kavakça Mh. Imami
 ILETISIM
Günvakti Köyü Derneği
 YÖNETIM KURULU
 Tüzügümüz
 Dernek Faaliyetleri
 Etkinliklerimiz
İnteraktif Bölümler
 Resim Galerisi
 Video Galerisi
 Konuk Defteri
 Forum
 Link Panosu
 Üyelerimiz
 Firma Rehberi
Üyelik Sistemi
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni Hatırla   
Üye Ol - Sifremi Unuttum
Ad :
Email :
Mesajınız :
  kadir karaman
  Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimde   ......
  kadir karaman
   Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimd   ......
  kadir karaman
  HAYIRLI CUMALAR   ......
 
Şu An 12:33:08 AM - 9/20/2024
Forum Ana Sayfa » SagLik » Son Açılan Konular » Son Cevaplanan Konular
Bölüm Hakemleri :
Kayıt bulunamadı!
YazanMesaj
seyda
[ÇöL Çiçegi]


Kayıt Tarihi : 9/6/2008 1
Yer : Istanbul
Mesaj Sayısı : 286
   39700
Unutkanlik Sebebi Ve Reçetesi
Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.

Hâfiza; ezberleme, ögrenme ve hatirda tutma melekesidir; idrak edilen, algilanan, ögrenilen seyleri zihinde koruma ve gerektiginde hatirlama kabiliyetidir. Tibbî arastirmalara göre, insan beynine milyonlarca nöron (sinir hücresi) yerlestirilmistir. Cenâb-i Allah, birer vasita olarak yarattigi bu nöronlar sayesinde insana kütüphaneler dolusu malumâti ögrenme ve zihinde depolama istidadi lutfetmistir. Iste, hâfiza, bilgilerin nöronlarda depolanmasi diyebilecegimiz ögrenmeyi ve gerektiginde depolanan o bilgileri yerinden çikarip kullanma olarak tarif edebilecegimiz hatirlamayi ihtiva etmektedir.


Hâfiza Dâhîleri ve Unutkanlar

Kudreti Sonsuz beyne ögrenme ve hatirlama faaliyetlerini yaptirirken icraât-i sübhaniyesine bazi maddî sebepleri perde yapmis; beynin mükemmel donanimini, sinir liflerini ve suursuz hücre atomlarini dünyalar kadar malumâti alip depolamaya vesile kilmistir. Hâfizasini iyi kullananlara ve ondan azamî istifade etmesini bilenlere hemen her gördüklerini ve okuduklarini çok kisa bir sürede ögrenme ve aradan uzun vakit de geçse ögrendiklerini unutmama kabiliyeti vermistir.
Nitekim, insanlarin zihin selametini görüp gözettikleri ve fitrata uygun yasadiklari dönemlerde pek çok hâfiza dâhîsi yetismistir. Duydugu bir seyi ikinci defa tekrar etmeye lüzum hissetmeden ezberleyen Hazreti Ebû Hüreyre; Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in emri üzerine onbes-yirmi gün içinde mektup yazabilecek ve gelenleri de tercüme edecek kadar Ibranice'yi ögrenen Zeyd Ibn Sâbit gibi yüzlerce sahabi duyduklarini bir defada ögrenen ve bir daha da unutmayan insanlardi. Özellikle Tâbiîn ve Tebe-i tâbiîn dönemleri hâfizasinin hakkini veren insanlarla doluydu. Mesela; Ahmed Ibn Hanbel, muhteva ayni olsa bile, farkli sened ve metinlerle nakledilen sahihi, haseni ve zayifiyla bir milyon hadisi ezberlemis; kirk bin hadis ihtiva eden meshur Müsned'ini üç yüzbin hadisten seçerek meydana getirmisti.
Heyhat ki, zamanimiza dogru gelindikçe adeta hâfizalar da dumura ugradi. Insanlar yirmi kere okuduklari çok kisa metinleri bile hifzedemez ve en basit mevzulari dahi anlayip ögrenemez hale geldiler. Bulanik zihinler, daginik fikirler ve kirli kalbler sebebiyle hem ögrenme süresi alabildigine uzadi hem de çabucak unutma hastaligi ortaya çikti. Bugün ögrenilenlerden yarin hiçbir eser kalmamaya basladi. Öyle ki, günümüzde hâfizasindan sikayet etmeyen ve nisyandan dert yanmayan insan bulmak adeta imkansizlasti. Belki her dönemde pek çok insan ayni derdi dile getirmislerdi; fakat, mesela Tabiîn'den birinin sikayeti bir sayfayi artik bir kere okumayla ezberleyememektendi, günümüz insaninin sekvasi ise, bir metni otuz kere de okusa hâfizasina kaydedememek ya da çok kisa bir süre sonra hiçbir sey hatirlayamamak sekline büründü.


Zihin Kirliligi

Hâfizayi zayif düsüren ve unutmaya sebebiyet veren pek çok illet siralanabilir. Beyin ve hâfiza üzerinde çalisan uzmanlar, genellikle beynin ihtiyaç duydugu oksijen, glikoz ve bazi enzimlerin yeterli miktarda saglanamamasini, stres ve gerginlik gibi sebeplerle beynin enerjisinin hemen tükenmesinden dolayi çalisma akisinin düzensizlesmesini, sadece bazi meseleler üzerine yogunlasmadan ötürü beynin bir bölümünün âtil birakilmasini ve sistemsiz düsünme aliskanligini hemen akla gelebilecek sebepler olarak saymaktadirlar. Bazen de insanin fizyolojik yapisinin ve fizikî durumunun hâfiza zayifligina yol açabilecegini ve ileri yaslarda vücut mekanizmasinin bazi subeleri yorgun düstügü gibi beynin de onlara bagli olarak bir kisim fonksiyonlarini eda edemez hale gelebilecegini belirtmektedirler.
Bununla beraber, dünden bugüne bazi Islam alimleri, haddinden fazla uykunun beyni hantallastirdigini, sürekli dolu olan midenin zihne menfi tesir ettigini, sabah kerahatinde uyumanin ve harama bakmanin da unutkanliga sebep oldugunu ifade etmislerdir. Ayrica, zihin kirliliginin hâfizayi zayiflattigina inandiklari için mâlâyânî islerden, faydasiz muhaverelerden, çer-çöp sayilabilecek bilgi kirintilarindan ve kontrolsüz hayal kurmaktan uzak kalinmasi gerektigini vurgulamislardir. Hatta, sistemsiz düsünme aliskanligina yol açabilecegi ve zihni ise yaramayan bilgilerle dolduracagi endisesiyle mezar taslarini okumayi bile mahzurlu görmüslerdir; mezar taslarini okumayi adet edinmenin bugünkü reklam panolarinin, araba plakalarinin, televizyon ekranlarinin ve gazete sayfalarinin yaptigi tahribat çesidinden zararlar verebilecegini düsünmüslerdir. Gerçi, zihinleri kirleten, kalbleri bulandiran ve hafizayi zayiflatan onlarca unsurla her zaman iç içe yasadigimiz günümüzde, unutkanliga sebep olmamasi için mezar taslarindaki yazilara bile mesafeli durulmasini anlamamiz oldukça zordur; fakat, unutulmamalidir ki, selef-i salihîn meseleyi kendi nezih atmosferleri zaviyesinden degerlendirmislerdir.
Zannediyorum, hâfizayi zayiflatan sebeplerin en tehlikelisi sehevî hisleri galeyana getiren ve behimî duygulari tehyiç eden faktörlerdir. Bugün, aile ve içtimaî çevre özellikle gençlerin güzel yetismeleri hususunda yetersiz kaldigi gibi, bir de etraftan akip akip gelen ve ruhu örseleyen telkinler zihinleri adeta felç etmektedir. Televizyon programlari, Internet sayfalari, video oyunlari, günlük haberler, siyasî polemikler, sporcularin ve sanatçilarin büyük birer hadiseymis gibi nakledilen hal ve hareketleri, sirf merak uyarma maksadiyla uydurulan yalanlar, tezvirler, her türlü aldatmalar ve sansasyonlar... zaten iyice zayiflayan dimaglari tamamen isgal etmektedir. Ve hele kafalara pompalanan onca kir, hayvanî hisleri ve beserî garîzeleri tahrik edip yüce duygular üzerine bir balyoz gibi inince, kudurtulmus sehevî arzu ve ihtiraslar, çagimizin zavalli nesillerinde okumaya, ögrenmeye, düsünmeye hiç mecal birakmamakta ve adeta hâfizalari bütün bütün kurutmaktadir. Evet, maalesef, günümüzün insani haram dinleme, haram konusma ve harama bakma... gibi günahlarin öldürücü dalgalari arasinda çirpinip durmaktadir.


YaLnizLigim bir çigLikti Hepiniz mi Sagirdiniz..!
Yukarı Bu Konudan Şikayetçiyim.!


Sayfalar :

Forumdaki konulara cevap yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.


 
   Ana Sayfa    Foto Galeri    Ziyaretçi Defteri    Iletisim