|
|
| kadir karaman |
| Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimde
......
|
| kadir karaman |
| Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimd
......
|
| kadir karaman |
| HAYIRLI CUMALAR
......
|
|
|
|
|
| Yazan | Mesaj |
seyda
[ÇöL Çiçegi]
Kayıt Tarihi :
9/6/2008 1
Yer : Istanbul
Mesaj Sayısı : 286
|
|  39700
|
|
 |
| Ailesel Akdeniz Atesi |
Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.
Ailesel Akdeniz Atesi
Karin Agrisinin Az Bilinen Bir Sebebi: Ailesel Akdeniz Atesi (FMF)
FMF Ingilizce'deki ( Familial Mediterranean Fever ) kelimelerinin bas harflerini belirtir. FMF Ailesel geçis özelligi göstermektedir. Hastalarin yaklasik %50 sinde ailelerinde FMF hastaligi gösterilemistir. En sik olarak Akdeniz bölgesi ülkelerinde , en sik olarak da Türkiye-Kibris ve Israil de rastlanmaktadir. Akdeniz adini almasina ragmen Iç Ege ve Iç Anadolu da siklikla rastlanmaktadir.
Hastaligin ülkemiz için en önemli özelliklerinden biri az bilinir olmasidir. Halen tanisi konamamis ve hastaligin en son dönemi olan böbrek yetmezligi durumuyla basvuran hastalar olmaktadir. Sevindirici tarafi ise hastaligin bilinirliginin hem bireyler arasinda hem de hekimler arasinda artmis olmasidir. Hastalik her yasta basliyor olabilmesine karsilik genellikle çocuk yaslarindan (5-15) baslar. Çok çocuklu ailelerin bir kaç çocugunda görülebilmesine ragmen bazilarinda sadece bir çocuk hastaliga yakalanabilir.
Hastalik Belirtileri :
Bu hastalik ataklar halinde gelisen bir hastaliktir. Yani genelde normal olunan zamanlar haricinde sadece belli zaman araliklarinda yakinmalar olur. Bu ataklarin sikligi kisiden kisiye farklilik gösterir. Kimi hastada ataklar haftada bir kez gibi sik olabilirken kimi hastada da yilda iki üç kez gibi seyrek olarak görülebilir. FMF ataklari oldukça tipiktir ve baska bir hastalikla karistirilamayacak kadar ayirici özellikler içerir. Atak tipik olarak 24-48 saat sürer. Daha uzun da olabilir. Hastada en yaygin olarak tüm karinda agri ve agriya eslik eden ates sikayeti olur. Bu agri hiç tedavi almadan 24-48 saat içerisinde azalarak kaybolur. Bu tipik atak seklinin yaninda nefes almakla batma seklinde sirt agrisi, eklem agrisi, sebebi bilinmeyen ates gibi yakinmalarda bulunabilir. Karin agrisi çok siddetli vasiftadir, genellikle hasta yatma ihtiyaci hisseder. Çogunlukla hem muayene bulgulari hemde hastanin sikayetleri akut apandisiti taklit eder. Bu yüzden aslinda FMF olup akut apandisit diye yanlislikla ameliyat edilen hastalarda bulunmaktadir. Apandisit ameliyati olmanin aslinda iyi tarafi olabilir çünkü FMF tanisi olan bir hasta akut apandisit de olabilir ve yanlislikla FMF atagi gibi degerlendirilebilir. Böyle bir durumda akut apandisit tanisi gecikebilir ve hastanin hayatini tehdit edecek bir duruma neden olabilir. Karin agrisinin ve eklem agrilarinin sebebi organlari ve eklemleri saran zarlarin iltihabi olarak yorumlanir.
Hastaligin Tanisi:
Bu hastaligin tanisi çok kolay olmakla birlikte bir o kadarda zordur. Zorlugunun sebebi belli bir kan testinin olmayisidir. Kolay tarafi hastaligin ataklar halinde gitmesi, ataklara atesin eslik etmesidir. Bu hastaligin tanisi hastanin hastalik hikayesi ve atak durumunda bakilan birkaç kan tahliliyle konur. Bu kan tahlilleri her yerde yapilabilen Sedimentasyon, CRP, Fibrinojen, Lökosit gibi tahlillerdir. Bu tahlillerde atak sirasinda yükseklik saptanmasi, atak geçtikten sonra degerlerin normale dönmesi ve ataklarin özelligi ile FMF tanisi konur. Bu hastalik için bazi merkezlerde bakilan gen tahlilleri hastaligin tanisini koymada bir özellige sahip degildir. Bu merkezlerden biri Hacettepe Üniversitesinde Çocuk Hastaligi Klinigine bagli genetik bölümüdür. Gen tahlili tipik atagi göstermeyen hastalarda taniyi desteklemek için kullanilir, yalniz gen tahliline bakilarak tani konamaz. Her hastaya gen tahlili yapilmaz çünkü hastaligin tanisi için gen tahlili sart degildir.
Hastaligin Seyri:
Öncelikle sunu söylemek lazim bu hastalik eger tanisi konursa tedavisi mümkün ve yüz güldürücüdür. Eger hastaligin tanisi konamaz ve tedavi edilemezse Amiloidozis denilen böbrek yetmezligine yol açan bir tabloya yol açabilir. Bunun için hastaligin tanisi çok önem tasimaktadir. Bazen hastalar amiloidozise bagli böbrek yetmezligi ile basvurur, FMF tanisi daha sonra konur. Böyle hastalarin tedavisi hem çok güç hemde yüzgüldürücü özelligi azdir.
Tedavi:
Tanisi konan hastalar için Kolsisin (Colchicum) adli ilacin günlük kullanimi ile tedavisi mümkündür. Bu ilaç kolay bulunabilen çok ucuz bir ilaçtir. Bu ilacin kullanimi ile hastaligin ataklari oldukça azalir, ataklar gelisse bile eskisi kadar siddetli olmaz. Ayrica amiloidozis denilen durumun gelismesini engeller. Ancak bu ilacin etkili olmasi için sürekli kullanilmasi gerekir. Hastalarin burada yaptigi en büyük yanlis agrilari azaldiktan sonra ilacin kesilmesidir. Bu ilaç ancak sürekli kullanildiginda amiloidozis denilen tablonun gelismesini engeller. Kolsisin %5-10 hastada etkisiz olabilir. Böyle hastalar için alternatif tedavi seçenekleride vardir.
Takip: Bu hastalarin takibi yilda bir kez muayene ve tetkiklerin tekrarlanmasi seklindedir. Bu hastalarin mutlak surette takiblerini ve tetkiklerini yaptirmasi gerekmektedir. Bu hastalari takibini ve tedavisini Iç hastaliklarinin Romatoloji ve Nefroloji birimleri yapmaktadir.
|
|
YaLnizLigim bir çigLikti Hepiniz mi Sagirdiniz..!
|
| Yukarı |
|
Bu Konudan Şikayetçiyim.!
|
|
Kayıt bulunamadı!
|
|
Forumdaki konulara cevap yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
|
|
|
| |
|
Ana Sayfa
