Günvakti Köyü
 Ana Sayfa
 Günvakti Köyü
 Günvakti Gençlik
 Köyümüzün Tarihçesi
 Askerlerimiz
 Hava Durumu
 Merkez Köy Imami
 Köy Muhtari
 Kavakça Mh. Imami
 ILETISIM
Günvakti Köyü Derneği
 YÖNETIM KURULU
 Tüzügümüz
 Dernek Faaliyetleri
 Etkinliklerimiz
İnteraktif Bölümler
 Resim Galerisi
 Video Galerisi
 Konuk Defteri
 Forum
 Link Panosu
 Üyelerimiz
 Firma Rehberi
Üyelik Sistemi
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni Hatırla   
Üye Ol - Sifremi Unuttum
Ad :
Email :
Mesajınız :
  kadir karaman
  Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimde   ......
  kadir karaman
   Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimd   ......
  kadir karaman
  HAYIRLI CUMALAR   ......
 
Şu An 2:53:11 AM - 9/20/2024
Forum Ana Sayfa » » Son Açılan Konular » Son Cevaplanan Konular
Bölüm Hakemleri :
Kayıt bulunamadı!
YazanMesaj
seyda
[ÇöL Çiçegi]


Kayıt Tarihi : 9/6/2008 1
Yer : Istanbul
Mesaj Sayısı : 286
   39700
Adi Aylin - Özet - Ayse Kulin
Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.

KITABIN ÖZETI:

Aylin, Amerikan kiz kolejini bitirdikten sonra, egitimini tamamlamak üzere Paris’e gitti; bundan sonraki yasamini bir uçtan diger uca, bas döndürücü bir hizla akarak geçti Libyali bir prensle evlendi, Prenses oldu. Tip okudu ünlü bir psikiyatrist oldu. Tekrar tekrar evlendi, ama evliliklerinden sikildi, Amerikan ordusuna Albay rütbesiyle Subay oldu...

Iste bu kitap, kökleri Giritli Deli Mustafa Naili Pasaya kadar uzanan bir ailenin kizi olan Aylin DEVRIMEL ‘in firtinali yasaminin öyküsüdür.

Lise yillarinda uzun boylu ve sika bir kiz olan Aylin zamanla güzellesmis ve bir gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde bulusurlar otelde prens oldugu söylenen bir Arap’la tanisir ve bu tanismanin sonunda prensle görkemli bir yasanti için evlenir Prenses olur. Ancak her sey düsündügü gibi gitmez Prens Senusi dogu kültürü ile yetistigi için bati kültürü ile yetisen Aylin’e ters gelmekte zamanla Aylin’in özgürlügü kisitlanmaktaydi evlilige basladigi gibi sakin degil büyük bir kaçisla son buldu; yaz sonunda Aylin, ablasi Nilüferle Cenevre ye gider. Yasamanin ideali olan tip okumaya karar verir ve büyük ugraslar vererek Neuchatel Üniversitesine kayit yaptirir. Okulun ilk yillarinda hayatinda çok büyük degisiklikler yaparak, ihtisamli hayatindan siyrilarak sade bir ögrenci olur. Tek hedefi olan tip fakültesini bitirmek için çok çalisti daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardimci olan Jean-Pierre ile evlendi. Iki ögrencinin bu evliligi zaman içinde Aylin’in dis görüntüsünde oldugu kadar iç dünyasini da degistirecektir. Aylin Jean-Pierre ile birlikte yasadigi günlerde tip ilmi ile yakindan tanisip ufkunun penceresini o zamana kadar hiç bilmedigi yepyeni bir dünyayi ardina kadar açacak pesinden kostugu gerçek zenginligin dis dünyanin görkemli vitrinlerinde degil de insanligin iç aleminde bulundugunu ögrenecekti. Okul sonunda Jean-Pierre Nos Alamus’taki nükleer arastirma merkezinden geri çeviremeyecegi bir teklif aldi. Aylin de New Rachel Hospital Medical Center’dan teklif aldi ; onlarin birbirlerine karsi olan sorumluluklari artik bitiyor müsterek hayatlari bir yol ayrimina giriyordu. Ellerinde bu evlilikten alti yillik saglam bir dayanisma ve derin dostluk duygulari ile dopdolu gençlik anilari kaldi sadece.

Aylin çok ciddiye aldigi bu isine büyük bir heyecanla basladi. New Rachel’de tanistigi Afganistanli genç meslektasi Azim’in karisi 11 yasindan beri arkadasi olan Zeynep TARZI çikti. Aylin, Zeynep ve Azim ile gittigi Afgan sefahati kokteylinde Paswak adindaki Birlesmis Milletlerin Afgan esiri ile tanisir. Paswak evli olmasina ragmen Aylin ile arasinda duygusal bir bag olusmustu. Aylin o yili akli bes karis havada geçirdi. Bütün vakitlerini beraber geçiriyorlardi. Paswak bu yüzden önce Wall Dame’nin Birlesmis Milletler genel sekreterligine daha sonra 1974 yilinda Hindistan sefirligine tayini çikmisti.

Aylin kaderin aglarini onlar için giderek daha çileli iplerle örmekte oldugunu nihayet görmeye basladi; ya sevdigi adami pesinde dünyayi adim adim dolasacak ya da meslegini ön plana alacakti. Tam meslek ugruna degmez derken Hastanede Psikiyatri bölümü sefligine terfi etti. Sonunda Aylin’in sagduyusu askina galip geldi. Aylin gönlü yarali bar kusunu çok kisa bir süre oynadi sonra toparlandi ve isinin basina döndü. Arkadasi Azim’in vasitasi ile kendi meslektasi olan Michel RAMODISLI ile tanisti. Michel’i çok etkileyici bulmadigi halde evlilige giden ilk adimlari Michel’in evinde attilar. Daha sonra Aylin bu evlilikten deliler gibi çocuk istemeye basladi. Aylin’in bu istegine karsilik Michel dinine ve geleneklerine çok bagli oldugunu dogacak çocugun Yahudi kültürüne göre yetistirilebilecegini söyledi fakat Aylin bunu bile sorun etmedi dinini degistirmeyi göze aldi. Aylin’e göre insanlari dinlerine, irklarina ve dillerine göre ayirmak çok saçma idi ona göre insan, insan oldugu için çok degerli idi onun insan sevgisini bir din veya irk engelleyemezdi Aylin çocuk yapma isteginden 6 düsük yaptiktan sonra vazgeçecekti.

Aylin meslektas oldugu Michel ile her an beraberdi isyerleri bir, evleri bir kisacasi bütün zamanlari birlikte geçiyordu belli bir süre sonra birbirleri ile bu kadar çok birlikte olmalari Aylin’i çok sikmisti gün geçtikçe birbirlerinden kopuyorlardi ve bir gün Aylin kocasina haftanin belirli günlerinde birbirlerine izin vermelerini bugünlerde degisik insanlar ile çikabileceklerini bunu sonucunda diger insanlarda görecekleri eksiklikleri kendilerinde tanimlayip birbirlerine ölümsüz sevgi ile baglanacaklardi. Fakat düsünülen olmadi Aylin yurt disinda oldugu günlerden birinde Michel bir arkadasinin evinde Barbara adinda bir bayanla tanisti ve bu tanisma evliliklerinin sonunu getirdi. Aylin sikintili bir zamaninda vardigi karar sonucunda kocasini kaybettigi için hem üzgün hem de suçluluk duygusu içerisindeydi. Bu sikinti ve üzüntü uzun sürmedi her seyi bir kenara birakip mesleginde ilerledi fakat bu ilerleme bile onu tatmin etmedi. Bir süre sonra Amerikan ordusuna katilarak Körfez savasinda ruf sagligi bozulan hastalari tedavi eden doktor olmayi düsündü bu nedenle Oklahoma’ya körfez savasinda zarar görmüs askerleri tedaviye gitti.

Aylin Üniformasini ilk kez 1992’nin soguk bir Ocak gününde giydi. 9 Kasim 1992’de ordunun fiziksel aktiviteler sinavini yüksek bir puana kazanarak basari sertifikasi aldi. Aylin ordudaki görevinde yine isine devam ediyor, hastalarina çare bulmaya çalisiyordu bir gün kendisine yeni bir hasta verildi bu kez hasta körfez savasindan sonra geldigi sivil hayata uyum saglayamiyordu. Bunun sonucunda hiçbir suçu olmayan bir çok sivili katletmisti.

Aylin bu hastasi üzerinde çalisirken Amerikan ordusunun askerlerini cesaretlendirmesi için verdigi ilaçlarin yan etkisi sonucu hastanin bu duruma geldigini saptadi ve bu sonucu tez bir halde askeri yetkililere bildirdi. Aylin’in verdigi bu sonucu askeri yetkililer daha önceden bildiginden Aylin’in bu olayin üstüne gitmemesini istediler ve onu uyardilar Aylin bu sessizligi sindiremeyerek sözlesmesinin bitmesinin ardindan Albay rütbesindeyken ordudan ayrildi.

Ordudan ayrilmasindan sonra 19 Ocak 1995 Persembe günü evinin bahçesinde o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafindan kendi arabasinin altinda ölü bulundu. Zengin, ünlü ve saygin insanlarin yasadigi mahallede yerel polis ve yerel yöneticiler mahallenin adini polisiye bir olaya karistirmamak için dosyayi apar topar denebilecek bir hizla kapattilar teshis ise “Freak Accident” yani Garip bir kaza idi.

“... Yükseltilmis sahnede kapagi açik maun bir tabut duruyordu uzun bir sira olusturan insanlar tabutta yatan albay üniformali Amerikan subayini selamlayip içlerinden dua veya veda ederek tabutun basindan ayrilinca yanan yürekleriyle gelip salondaki koltuklarda yerlerini aliyorlardi. Herkes etrafa hakim olan ordu düzeninin sayginligini kutsar gibi sessizce agliyordu ... Katafalkin üstünde dört bir yani rengarenk çiçeklerle donanmis tabutta yatan kisi, bir askerden çok, oraya bir film çekimi için öylece uzanivermis bir Hollywood yildizini andiriyordu. Bu albay üniformali Amerikan subayi bir Türk kadiniydi.


YaLnizLigim bir çigLikti Hepiniz mi Sagirdiniz..!
Yukarı Bu Konudan Şikayetçiyim.!


Sayfalar :

Forumdaki konulara cevap yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.


 
   Ana Sayfa    Foto Galeri    Ziyaretçi Defteri    Iletisim