Kayıt Tarihi :
9/6/2008 1
Yer : Istanbul
Mesaj Sayısı : 286
39700
ÖZLEME DAIR - CAN DÜNDAR
Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.
ÖZLEME DAIR
Yüregimi sikistiran bu kesif hüzün, belki de terketmislere özgü gizli bir terkedilme duygusudur.
Özledim seni...
Ayrilik yüregimi karincalandiriyor nicedir...
Beynimi uyusturu¬yor özlemin...
Çok sik birlikte olamasak bile benimle oldugunu bilmenin bunca yil içimi nasil isittigini yeni yeni anli¬yorum.
Yoklugun, hatirlandikça yüregime sapla¬nan bir sizi olmaktan çikip mütemadi bir bosluga dönüsüyor.
Sabahlara seni ok¬sayarak baslamalari aksamlari, her isi bir kenara koyup seninle basbasa karsilamalari özlüyorum; oynasmalarimizi, hirlasmalarimizi, yürüyüslerimizi, se¬vimli ha¬sariligini, çocuksu küskünlügünü...
Nasil da serttin baskalarina karsi be¬ni savunurken; ve ne yumusak, bir çift kisik gözle kendini ellerimin oksayisina birakirken... ya da kolyeni çözdügümde kollarima atlarken...
Hasta oldugunda, o korkunç kriz ge¬celerinde günler, geceler boyu nöbet tuttuk basinda... o sen kahkahalarina yeniden kavusabilmek için sessiz dualar ederek...
"Atlatti" müjdesini kutlarken yor¬gun bedenindeki yaralari oksayarak, doktorun böldü sevincimizi:
"Yasayamaz artik bu evde... yüksek binalar ve be¬ton duvarlarin gri kentinde" dedi, "O gitmeli... ve kendine yeni bir hayat çizmeli..."
Bilsen, ne zor gitmen gerektigini bile bile "Kal" demek sana...
Ne zor, senin için ebedi mutlulugun beni unut¬mandan geçtigini bilmek...
Gitmeni asla istemedigim halde, buna mecbur oldugumuzu görmek ve sana bunlari söyleyemeden "Git artik" de¬mek...
"Beni ne kadar ça¬buk unutursan, o kadar çabuk kavusacaksin mutluluga" demek sa¬na ne zor...
Sesimi, kokumu çe¬kip alivermek beynin¬den, sesin, kokun hâlâ beynimdeyken...
... seni görmemek ve belki yillar sonra karsilastigimizda bana bir yabanci gibi bakma¬ni istemek senden...
... yeni bir sevdayi yasakladigim kalbime söz geçirmek...
... ve sonra kendi ellerimle bindirip seni yabanci bir arabanin arka koltuguna, birlik¬te güneslendigimiz on¬ca yazi, yanyana titres¬tigimiz onca kisi, pay¬lastigimiz bunca aciyi, onca kahkahayi ve bütün o uzak yesillikleri katip yorgun bedeninin yanina, ar¬kandan pismanlik gözyaslari dökmek ne zor...
... ne zor hiç tanimadan seni emanet ettigim bir soföre "Hizla uzaklas buradan ve gidebilecegin kadar uzaga git" demek...
... yoklugunu beklemek, ne zor...
* * *
Bunlari düsündükçe, su anda uzakta bir yerlerde üsüdügünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engel¬leri asip terkedilmis caddeleri, kimsesiz sokaklari. yalniz bulvarlari arsinlayarak sana ulasmak, sessizce basini oksamak, kulagina sevgi sözcükleri fisildamak ve yavasça üzerini örtmek geçiyor içimden...
Paylastigimiz bir mazinin, yitirdigimiz bir gelecege dönüsmesinden hicran duyuyorum.
Gizli gizli hüzünlendigim aksamlardan birinde, terketmislere özgü bir terkedilme korkusunu da yüre¬gimin derinlerinde duyarak sana kosmak, yaptiklarim ve daha çok da yapamadiklarim için özür dilemek ve
"Geri dön bebegim" demek istiyorum:
"Geri dön... kulüben seni bekliyor..."