Hemen kizmayin yetkililere…
Bu devirde Çin Seddi’nden geri kalmislar diye.
Binlerce, ne bini milyonlarca yillik iki kardesi;
Denizi ve Ilisi’yi birbirinden,
Araya koyduklari kolum gibi duvarla ayirmislar mi ayirmislar,
Siz ona bakin.
Her sey köprü ile basladi…
Abana ile Ilisi arasinda akan derenin üzerine yapilan köprü ile.
E köprüyü yaptin,
Devaminda da yol yapacaksin di mi?...
Yetkililer de öyle yapmis zaten.
Ama köprü,
Yeni köprü standartlari nedeniyle,
Biraz yüksek oluverince…
Yolu da biraz yükseltiveririz,
Geçer gider diye düsünmüsler heralde.
Veya tersini…
Belki de yolu yüksek yapmayi bastan planladiklari için,
Köprüyü yüksek tuttular;
Bilemiyorum artik.
Neyse…
Köprünün devamindaki yol,
Köprüye uydurulunca;
Canim Ilisi yolun ikibuçuk metre altinda kalivermis bir anda.
Yolu yaptin ikibuçuk metre yüksekliginde…
Peki yol kaymaz mi, kayar.
Yolun Ilisi tarafina duvar örersen kaymaz ama...
Aklin yolu bir ya,
Öyle yapmis yetkililer de zaten.
Sabah uyandiklarinda asirlardir denizi gören Ilisililer…
Simdiyse sadece duvari görür hale gelmisler böylece.
Ilisinin denize sahili 100 metre,
Duvarin boyu 100 metre.
Böylelikle Ilisi’de turistik mekan namina denize bakan bir otel, 2 kafe, 2 kahve, 250 yillik Musazade Konagi, bu konagin altindaki üç isletme “duvar manzarali” oluvermis bir anda.
Ilisi’ye gelen turistlere bu saatten sonra duvar manzarali bir tatil sunabiliyoruz ki; bu da turizme kattigimiz yeni bir seçenek olarak bana kalirsa çok anlamli bi sey.
Denizi göremiyorlar ya…
Geçemiyorlar da deniz tarafina;
Ne alttan,
Ne üstten.
Duvarin bitiminden dolasirsan,
Orasi da Ilisi olmuyor bu sefer.
Islerine karismak gibi olmasin yetkililerin ama…
Bana kalirsa bir üst geçit,
Fevkalade çözer bu sorunu!...
Yolun bu tarafi ayri güzel,
Öbür tarafi ise bir baska güzel!...
Yol ile deniz arasinda kalan 40 metreyi,
Oldugu gibi kaya ile doldurmus yetkililer.
“Kaya üzerinde bronzlasma” icadina yordum ben bu isi…
Kastamonu isi.
Tutar mi tutar.
Uzun lafi kisasi…
Çok güzel ilerliyoruz.
Insaatlar bir yandan,
Yeni yeni icatlar bir yandan.