Günvakti Köyü
 Ana Sayfa
 Günvakti Köyü
 Günvakti Gençlik
 Köyümüzün Tarihçesi
 Askerlerimiz
 Hava Durumu
 Merkez Köy Imami
 Köy Muhtari
 Kavakça Mh. Imami
 ILETISIM
Günvakti Köyü Derneği
 YÖNETIM KURULU
 Tüzügümüz
 Dernek Faaliyetleri
 Etkinliklerimiz
İnteraktif Bölümler
 Resim Galerisi
 Video Galerisi
 Konuk Defteri
 Forum
 Link Panosu
 Üyelerimiz
 Firma Rehberi
Üyelik Sistemi
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni Hatırla   
Üye Ol - Sifremi Unuttum
Ad :
Email :
Mesajınız :
  kadir karaman
  Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimde   ......
  kadir karaman
   Tüm Islam Aleminin hemserilerimin ve dostlarimin Cuma günü mübarek olsun hayirli cumalar.hayirli bol kazançlar dilerim saglikli huzur içimd   ......
  kadir karaman
  HAYIRLI CUMALAR   ......
 
Şu An 2:50:07 AM - 9/20/2024
Forum Ana Sayfa » » Son Açılan Konular » Son Cevaplanan Konular
Bölüm Hakemleri : (coskun)  
YazanMesaj
coskun
[Her Daim (+)]


Kayıt Tarihi : 11/29/2007
Yer : Her Yer
Mesaj Sayısı : 369
   39417
SultanLar..
Forumdaki konuları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.

TUGRUL BEY

Babasi Mikail
Annesi ?
Dogumu 993
Vefati 1063
Saltanati 1040-1063




TUGRUL BEY
Büyük Selçuklu Devleti'nin Kurucusu.
Muhtemelen 993 senesinde dogdu. Babasi Mikail' in bir gaza akininda sehid düsmesi üzerine kardesi Çagri bey' le beraber, dedesi Selçuk Bey tarafindan yetistirildi. Dini ve milli terbiyenin yaninda mükemmel silah kullanmasini ögrendi.

Selçuk Bey'in vefati (1000 veya 1007) ve daha sonra amcasi Arslan Bey'in Gazneli Mahmud tarafindan esir edilmesi (1025) üzerine Tugrul bey, selçuklu hanedaninin basina geçti. Çagri Bey' le birlikte iç ve dis hasimlarina karsi verdigi büyük mücadelelerden sonra, Nisabur sehrini devlet merkezi yapan Tugrul Bey, ilk defa burada Es-sultan-ül Muazzam ünvani ile namina hutbe okuttu (1038). 23 Mayis 1040' da Gaznalilere karsi kazandigi Dandanakan zaferi ile devletinin temellerini saglamlastirdi. Tugrul bey, bu büyük zaferden sonra, Bagdad' daki Abbasi halifesine baglilik ve hurmet ifade eden mektubunu gönderdi ve devlet merkezini Rey sehrine tasidi (1043).

Tugrul Bey'in Abbasi halifesine bagliligini bildirmesi, müslümanlar arasinda büyük itibar kazanmasina sebep oldu. Halife, Tugrul Bey'in büyük Islam alimlerinden Maverdi' yi gönderdi. Hutbeyi Abbasi halifesi adina okutan Tugrul Bey, halifenin bozuk itikad sahibi Büveyhilere karsi yardim talebini de kabul etti. Tugrul bey bundan sonra Selçuklu ordularini hiristiyanlarin ve sapik bir kolun mensuplari olan Büveyhilerin üzerine gönderdi. Abbasi halifelerini Büveyhilerin vasiyetinden kurtarmayi hedefledi.

Kardesleri Çagri Bey, Ibrahim Yinal ve amcasinin oglu Kutalmis' in komutasindaki Selçuklu ordulari, Bati' ya dogru hizla yayildilar. Azerbaycan, Irak-i Arab ve Irak-i Acem Selçuklu topraklarina katildi. 1053' te bizzat Bizans seferine çikan Tugrul Bey, Gürcistan' a kadar ilerledi ve pek çok ganimetle geri döndü.

Tugrul Bey 1055' de, hac yollarini Bedevilerin akinlarindan korumak, Suriye ve Misir' da Fatimilere karsi savasmak üzere Bagdad' a geldi. Büveyhiler ve Fatimilere karsi mücadele ederek bölgede Selçuklu hakimiyetini tesis etti. Bagdad ve Sünni alemini katliam ve tahripten korudu.

Tugrul Bey'in Hilafet merkezine girip Büveyhileri temizlemesinden sonra Halife kendisine tac giydirme ve kiliç kusanma merasimi yapti. Onu "Dünya Sultani" ilan etti, Rükneddin (Dinin temeli) ve Kasim emir ül-Mü'minin (Halifenin ortagi) ünvanlarini verdi. Böylece Selçuklular Islam halifeligini, Abasiler elinde himayelerine almis ve dokuz asirlik Türk-Islam saltanati baslamis oldu.

Tugrul Bey , yirmi bes sene adalet, ihsan ve gazalrla geçen bir hükümdarliktan sonra hastalandi. 5 Eylül 1063 senesinde Rey sehri yakinlarinda yetmis yaslarinda iken vefat etti. Rey' deki türbesine defnediledi.

Tugrul Bey, devamli mücadele ile geçen uzun yillar sonunda büyük isler basardi. Dünyanin en büyük devletlerinden birini kurup, Türk-Islam alemine çok hizmet etti. Maveraünnehr' den Anadolu' ya, Irak' dan Azerbaycan ve Kafkasya' ya kadar olan ülkede huzur ve emniyeti tesis etti ve pek çok ülkeye hakimiyetine kabul ettirdi. Zirai ve ticari faaliyeti neticesinde iktisadi hayat gelisip, refah seviyesi yükseldi. Muazzam bir sekilde tesis edilen devlet teskilati, kuvvetli temeller üzerine oturtuldu. Bu teskilat, devrinde ve sonra kurulan Türk-Islam devletlerine nümune oldu.

"Kendime bir saray yapip da yaninda bir cami insa etmezsem, Allahü tealadan utanirim" sözü Tugrul Bey'in dünü duygularini çok güzel ifade etmektedir. Tugrul Bey, adil, vakur, cömert, cesur, samimi, iyi ve yumusak huylu bir hükümdar idi. Sarayin kapisina ümid ile gelen hiç kimse bos dönmezdi. Bes vakit namazini cemaatle kilmaga itina gösterir ve haftanin iki gününü oruç tutmakla geçirirdi. Bagdad' da yaptirdigi sarayinin yanina cami, medrese ve hamam da yaptirmistir. Bütün bu özellikleri ile Tugrul Bey, halkin ve ordusunun sevdigi ve tam bagli bulundugu bir hükümdardi..


Yukarı coshyilmaz@hotmail.com Bu Konudan Şikayetçiyim.!

  coskun
[Her Daim (+)]


Kayıt Tarihi : 11/29/2007
Yer : Her Yer
Mesaj Sayısı : 369
   12/1/2007 8:56:37 AM  
Forumdaki mesajları normal okuyabilmeniz için üye girişi yapmalısınız.

Alp Arslan
Babasi Çagri Bey
Annesi ?
Dogumu 1033
Vefati 1072
Saltanati 1063-1072


Alp Arslan
Selçuklu Hükümdarlarinin en meshuru, en kahramani ve Anadolu kapilarini Türklere açan yigit sultan.

1033' de dogdu. Asil ismi Muhammed bin Davut Çagri olup lakabi Alp Arslandir. Küçük yasta tahsile basladi ve zamanin alimleri tarafindan en iyi sekilde yetistirildi.



Alp Arslan, amcasi Tugrul Bey' in 1063' de vefati üzerine ikinci Selçuklu Sultani olarak tahta çikti. Önce saltanatina karsi çikan büyük amcasi Inanç Yabgu ve akrbasi Kutalmis' la çarpisti ve isyanlari bastirdi. Bundan sonra ilk olarak Gürcistan ve Dopu Anadolu seferine çikti. Savsat, Oltu, Kars ve Ani kalelerini ele geçirdi. Ermeni kralligini hakimiyeti altina aldi. Yine bu sirada oglu Meliksah ve Nizamülmülk komutasindaki kuvvetler ve Van ve çevresini ele geçirdiler (1064).

Sultan Alp Arslan, yildirim sürati ile gerçeklestirdigi bu fetihlerden sonra, Islam' in dahili düsmani Fatimilere ve harici düsmani Bizanslilara karsi iki büyük sefere giristi. Ilk olarak 1070 yilinda Ehl-i sünnet düsmani, bozuk itikad sahibi Misir' daki Fatimiler üzerine yürüdü. Yolda Malazgirt ve Ercis kalelerini fetheden Sultan, Fatimilere tabi Haleb' i kusatti ve sehri kisa sürede zabtetti. Bu sefer üzerinei Fatimiler Suriye' den çekildi ve Mekke emiri artik Fatimiler yerine hutbeyi Abbasi halifesi ve Türk sultani adina okumaya basladi.

Ancak Alp Arslan Faimilere karsi seferini tamamlayamadan dönmeye mecbur kaldi. Zira bu sirada Bizans Imparatoru Romanos Diogenis' in ikiyüz bin küsülik büyük ordu ile ilerledigini ve arkadan çevrilmek üzere oldugunu ögrendi. Alp Arslan, Bizans ordusu ve Malazgirt civarinda az bir kuvvetle karsilasmak zorunda kaldi.


26 Agustos 1071 Cuma günü atindan inip secdeye vararak; "Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapiyor; azametin karsisinda yüzümü yere sürüyor ve senin ugrunda savasiyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir. Bana yardim et, sözlerimde hilaf varsa beni kahret." duasi ile Malazgirt meydan muharebesine giristi ve kuvvet azligini giderecek mahirane bir taktikle Bizans ordusunu perisan etti. Tarihin en büyük zaferi ile Alp Arslan, Türk-Islam ve hatta dünya tarihinde neticeleri çok büyük olan bir dönüm noktasinin kahramani oldu. Onun, esir edilen imparatoru; "Allah iyikik düsünenelerin arzularini gerçeklestirir. Bu sebeple seni tahtina iade edecegim." diyerek serbest birakmasini bütün müellifler hayranlikla yazarlar.

Sultan Alp Arslan, 42 yasinda Malazgirt zaferinden sonra Maveraünnehr seferine giderken, Hana kalesinin fethi sirasinda bir batini tarafindan sehid edildi (1072).

"Cihan sultani", "Ebü'l-Feth" (çok fetih yapan) ve "Sultan-ül-adil" lakaplari ile anilan Alp Arslan, saltanati müddetince Islam dinine hizmet etti. Dinine siki siki bagli idi. Islamiyet'i içten yikmaya çalisan gizli düsmanlara ve batini hareketlerine karsi çok hassasti. Hatta bir dafesinda; "Kaç defa söyledim. Biz bu ülkeleri Allahü tealanin izniyle silah kuvveti ile aldik. Temiz müslümanlariz, bid' at (yani dinde reform) nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki, Allahü teala halis Türkleri aziz kildi." demisti.

Alp Arslan, büyük tarihi zaferlerinin yani sira, medreseler kurmak, ilim adamlarina ve talebeye vakif geliri ile maaslar tahsis etmek, imar ve sulama tesisleri vücuda getirmek suretiyle de hizmetler yapmistir. Ayrica Imam-i a'zam' in türbesini, Harizm Camii ve Sadyah kalesini ve daha pek çok eseri insa ettirmistir.



Yukarı coshyilmaz@hotmail.com Bu Mesajdan Şikayetçiyim.!

Sayfalar : [ 1 ]

Forumdaki konulara cevap yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.


 
   Ana Sayfa    Foto Galeri    Ziyaretçi Defteri    Iletisim