“Sahip oldugu tarihi, kültürel ve dogal degerleri ile sürdürülebilir turizm olgusuna açik bir kent özelligi tasiyan Kastamonu’nun söz konusu kültürel kimligini öne çikarmak ve tanitmak amaciyla 15–22 Nisan tarihleri arasinda kutlanan Turizm Haftasi” etkinlikleri kapsaminda Valilik binasinda ki Ressam Asuman DOKUZLU’nun resim sergisini gezdim.”Renklerle Benim Anadolu’m” ismini tasiyan sergi hafta içi ve mesai saati oldugundan dolayi çok sessizdi. Ressam Anadolu’ya özgü renk desen ve degerleri tuvaline en güzel sekilde yansitmis. Küçükte bir enstalasyon düzenlenmis.
Yolum yeni restore edilen Topçuoglu Camisinin önüne düstügünde minarenin serefesinde bulunan su tahliye oluklarinin plastik borularini görmemeye çalistim. Ancak bu seferde karsi taraftan bakildiginda elektrik trafolari, kablolari, biçimsiz yapilarla, cami çepeçevre kusatilmis, tarihi doku kaybolmus. Ayni sey Kuyudibi cami ve birçok eski yapida var. Acaba kimse görmüyor mu bunlari. Bu sehrin estetigi ile ilgilenen bir tek sivil toplum kurulusu yok mudur?
Nasrullah Camisinin karsisinda yan yana bulunan lokantalara bir yenisi daha eklenmis. Kalabalik bir davetli açilisi bekliyordu.
Usul usul yürürken bu binlerce yillik sehrin sokaklarinda, kafami kaldirdigimda binlerce yillik tarihi ve onlarca uygarligin izlerini tasiyan kaleyi görüyorum.Hemen onun altinda Bizans, Roma, Selçuklu, Osmanli, Cumhuriyet döneminin en güzel eserlerini oraya buraya serpistirilmis durumda görüyorum.Gerçek bir açik hava müzesi.Bir çogunun önünden habersizce geçip gidiyoruz.Kim bilir su handa kimler konmus kimler göçmüstür.Nasrullah Sadirvanindan kimler su içip abdest almislardir..
Bu Sehrin kiymetini bilelim.Eko turizm,kültür turizminden daha fazla pay istiyorsak bizlerde bir seyleri degistirmeye baslayalim..
Benim önerim ilk is olarak elektrik kablolarinin kirliliginden bu sehri kurtaralim.derim..
Cebrail KELES/Kastamonu Postasi
HABERLE ILGILI FOTOGRAFLAR ASAGIDADIR.