ERMENILER NE YAPTI? Birinci Dünya Harbi siralarinda Ermenilerin yaptiklari zulümler nedense hiç nazara verilmiyor. Nur müellifi Said Nursi Hazretleri ve Talebelerinin Birinci Dünya Savasi sirasinda Ermenilerle alakali basindan geçen bazi olaylar sunlardir:
1916 Martinda Bitlis Cephesinde Ruslarla çatisirken Bitlis sehri Ermeni çeteler ve Rus askerleri tarafindan sükût ettirilerek isgal edildigi günde esir alinip Sibirya'ya dogru götürüldügü esir düsme hadisesini Molla Münevver isimli talebesi söyle anlatir:
Burada görüldügü gibi Ermeniler düsman Rus’lardan daha da düsmandir ve haindirler.
Yine ayni hadisenin bir kismini bir baska talebesi Van’in ÇoravanisliAli Çavus da söyle anlatir:
“Seyda'nin gönüllüleri içinde en genci ben idim. Yasim henüz 16‑17 idi. Bitlis muhâsârasinda sag kurtulan dört kisiden birisi de benim…
Rus askerleri... Üstâd’i gördüler, acele bir sedye getirdiler. Tüfeklerimizi teslim aldilar. Üstâd’i sedyeye koyup omuzlarina aldilar. Bizler de etrafinda yürümeye basladik. Böylece giderken, yolda Ermeniler bizim bulundugumuzu duymuslar. Bizi öldürmek için sagdan soldan hücuma geçtiler. Fakat Rus askerleri etrafimizda halka tutarak bizi muhafaza altina aldilar, öyle götürdüler. Eger Rus askerleri olmasaydi, Ermeniler bizi sag birakmazlardi.”
Ermenilerin Üstad Bediüzzamana ne kadar düsman olduklari daha iyi anlasiliyor. Sibiryaya sürgün yolculugu safhasinda olan bir hadiseyi de Üstadla esarete giden zat anlatiyor. Söyle ki:
“16 Mart (29 Mart) Van'dan nakliye arabalari ile sevkedildik. Aksamleyin Erçek’e geldik. Burasi bütün Ermenilerle meskûn idi. Molla Said’i (Bediüzzaman Hazretleri) tanidilar. Esna‑i teshirde nahiye halki basimiza yigildi. Tekfir ve tahkir ediyorlardi. Gece hayatimiza sû‑i kastta bulunacaklari anlasildi. Bu sû‑i kasddan halâsimiz hususunda muhafiz neferlerden Seyfullah isimli birisinin (Rusya müslümanlarindan) büyük yardimi oldu. Geceyi havf, telas içinde geçirdik. Sabahleyin kumandan karisi ile beraber ziyaretimize geldi. Yanlarinda on oniki yaslarinda bir müslüman çocugu vardi.
Mükrim kumandan (ikram etmeyi seven) bize son derece i'zaz ve ikram etti. Haremi en ziyade Ermenilere düsman bir Rus kadini idi. Hattabize, hükûmetimizin Ermenilerin ifnasi ile gayet iyi bir is yaptigini ve hepsini itlaf edememekle bir kusur yaptigini az bildigi bir Türkçe ile anlatti.” (M. Tarihçe-i Hayat sh: 395)
(Devami var)
“Üstâd bir ara Abdulvahhab isimli bir arkadasimiza: “Sen çeviksin, firla git ve teslim ol. Ermenilerin eline geçme. Biz de sonra teslim oluruz.” dedi. Arkadasimiz Abdulvahhab öyle yapti, gitti. Az sonra da Ruslar geldiler, bizi alip kumandanlarinin bulundugu yere götürdüler. Kumandan Türkçe bilmediginden, Ermenilerden bir tercüman getirdiler. Arkadasimiz Abdulvahhab da biraz Rusça biliyordu. Ermeni tercümanin, Üstâd’in sözlerini yanlis aktardigini Üstâd’a bildirdi. Bunun üzerine Üstâd hiddetlendi ve müslüman bir tercümanin getirilmesini istedi. Az sonra Tatarlardan bir tercüman getirdiler.
Rus Kumandan’i Üstâd’a: “Siz taninmis ve nüfuzlu bir kumandansiniz. Asiretlere birer mektup yazarak, gelip silahlarini teslim etmelerini bildirin. Anlasma yapalim, yine buralari onlara birakip gideriz” deyince, Üstâd cevaben:
“Siz evvela Ermenilerin silâhlarini toplayin, onlar bizim himayemize girsinler. O zaman sizinle anlasiriz.” dedi.
Rus kumandani: “Bitlis ve Mus civarinda otuz bes bin silahli Ermeni var. Bunlarin hepsinin silâhlarini toplamak imkânsizdir” dedi.
Üstâd bu söze daha çok hiddetlenerek: “Biz bunlara bu kadar hürriyet verdigimiz halde, basimiza bu felâketi getirdiler. Çoluk çocuk demeden katliamlar yaptilar, geri kalan insanlari da çesitli desiselerle onlara kirdirmak mi istiyorsunuz?.. Dag‑tas, senin askerinle dolsa da, bundan sonra Delikli Tas’i geçemiyeceksiniz!” dedi.” (Said Nursi’nin Mufassal Tarihçe-i Hayat sh: 386)
Bediüzzaman Hazretlerinin Bitlis cephesinde esir düsmesini ve Ermenilerin durumunu haber veren Risale-i Nurdan bir bahisle basliyalim. Söyle ki:
“Eger (ya kürdî) deki (ya) seddeli olsa bin üç yüz otuz bir (Miladi 1915 - 1916) eder ki, o tarihte Ermeni, Rus komitesinin canavarlari her tarafta o “Kürdî” yi sardiklari ve katline çalistiklari ve fakat muvaffak olamadiklari tarihe tam tamina tevafuk eder.” (Osmalica Lemalar sh: 648)
Bu ifadeler Ermenilerin ne duruma geldiklerini nasil canavarlastiklarinin ve bu vatana nasil ihanet ettiklerinin tevil edilemez belgesidir.
www.ittihad.com.tr
Eklenme Tarihi :
12/19/2008 11:32:17 PM
Ekleyen :
esmmustafa
Haber Resimleri Yönetim Kısmı
Resim Seçiniz :
bu yazinin devami için http://www.ittihad.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=256&Itemid=1
mustafa gürgen
12/21/2008 6:35:41 AM
TÜRKIYE de yasayan ve bizim kütürümüzle yetisen ve bu ermeni soy kirimi hikayelerini tanimayan ve yalan oldugunu bilenler hariç,bence bu vahsi insanlari yok etmek lazim.