Musalla tasinda bir yakinimizi gördükten sonra daha iyi anliyoruz ölümle yasam arasinda ki çizginin ne kadar ince oldugunu. Oysa inandigimiz kitabimiz derki; her yeni eskimeye her can tasiyan da ölmeye mahkumdur yani dünyada yasadigimiz gerçeklerin en gerçegi azrailin mutlaka birgün bizi ziyaret edecegi can denen o tatli emaneti bizden geri isteyecegidir. Mutlaka ölecegiz. Bizden öncekiler nasil öldü ise bizde ölecegiz ve bizden sonrakilerde ölecekler. Ancak yolu sonsuz km olan bir yolcunun ihtiyaç molasi kadar kalacagiz dünyada bu molaki yaptiklarimizin hesabi tutuluyor sorulmak için. Yolun sonunda rahat ve huzurlu olabilmemiz bu durakta yaptiklarimiza bagli islerimizi insanlari kirmadan inciltmeden mi yaptik? Kuran’i Kerim’de: Dedi ki; yer yüzünde ne kadar kaldiniz? Dediler ki; bir gün yada bir günden az kaldik. Dediki yalnizca az bir zaman kaldiniz gerçekten bir bilseydiniz. Bizim sizi bos bir amaç ugruna yarattigimizi ve gerçekten bize dödürülüp getirilmeyeceginizi mi sanmistiniz? (mü’min suresi 112-115 buyrulmustur. Her birimizin esine annesine babasina komsusuna yakinina uzagina velasil insanliga karsi görev ve yükümlülügü vardir. Yarabbi! Nefes denen bu sermaye birgün olup tükenecek Azrail kapimizi çalacak. Bizlere son nefesimizde hazirlikli kil bütün kul hakkini bizden uzak tut. Gerçek iman ile huzurunuza gelmeyi nasip et ölmeden önce tövbe, ölürken sehadet öldükten sonra cennet ve cemalini nasip et her türlü dualarimizi kabul et Yarabbi…
Anadolu Ajansi
|